Tıp Fakültesi Günlükleri-8 "Bahar"
- zeynepbetulkaya27
- 30 Nis
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 May

Bu sıralar savaş verdiğim en büyük sorunum hava durumu olsa gerek. Bahar havalarının dengesizliği her nedense unuttuğum bir konsept olmuş. Diplerden köşelerden kazıyarak çıkardığım hatıralarımda öksürükle, hapşırıkla canlanıveriyor kafamda. Bir gün otuz derece diğer bir gün on beş derece olan hava sıcaklıklarından sonra sağlığı yitirmek de pek şaşırtıcı olmalı. Öyle ki sağlık bir yandan baş edilebilecek en kolay sorunlardanken diğer yandan en beterlerinden. Baharın küçük bir dikeni olduğunu varsaymak istediğim hastalığımda ilk kategoriye dahil olduğundan, sakince vücudumu terk etmesini bekliyorum.
Birinci sınıfın bitmesine yaklaşık kırk günlük bir zaman dilimi kaldı. Özellikle dördüncü komitenin bitmesinden bu yana bu bir haftalık süreçte, kendimi birçok sefer artık söylenen lafların, verilen sözlerin, kurulan hayallerin ikinci sınıfa dair olduğu anlarda yakaladım. Doğrusunu söylemek gerekirse birinci sınıfı kafada bitirdim gibi bir durum oluştu. Şikayetçi değilim bu durumdan. Yaklaşık yedi aydır her ne kadar pek çok sefer içinde olmaktan iyi hissetsem de şakaya gelmeyecek bir akışın içindeyim. Okulumun devam zorunluluğu olması ve sınavları normalin üzerinde bir ciddilikle sırtlanıyor olması zorunlu olarak bir çembere dahil olmanızı sağlıyor. Yine de her şey vaktinde ve dozunda güzel, dördüncü komitede iyice sıkılmaya başlamıştım. Öyle ki yks bittiğinden bu yana eline ipad kalemi haricinde kalem almamış ben, anatomi pratik sınavım ve teorik sınav arasındaki o iki günde elime kağıdı kalemi alıp eski usul not tutmaya başladım. Aksi takdirde beynime yeni bir hareket girmediği sürece masada durmak çok zordu. Fena da bir fikir değilmiş. Şu an bu yıl içerisindeki en rahat sürecime girdim diyebilirim. Yok yks’ymiş tercihmiş birinci sınıfmış derken uzun zamandır içinde bulunduğum bir döngüden daha isteyip istemediğim sorulmadan kapı dışarı edilmişim gibi bir boşluktayım. Memnunum aslında bu boşluktan hayatımda düzene sokmak, ilgilenmek istediğim pek çok şey var. Sadece hayatımla ilgili kolay zannettiğim ve daima ertelediğim bazı şeyleri düzene koymak, benim daimi meşgalelerimden pek daha zormuş. Fakat bunu çok da dert ettiğimi söyleyemeyeceğim “kervan yolda düzülür” mentalini fazla içselleştirdiğim bir dönemden geçiyorum galiba.
Dördüncü komiteye çalışırken sene başından bu yana motive olmamı sağlayan ders çalışma hedefim biraz anlamını kaybetmişti. Dördüncü komiteden sonra ise iyice yitirdik kendisini. Geriye baktığımda iyi andığım bir kayıp ama yine de hem dördün sınavına çalışabilmek hem de şu an beşi devam ettirebilmek için bir kıvılcıma ihtiyaç duyuyor insan. Bu noktada sınava çalışırken ve yine şu an derslerde öğrendiğim şeylere genel kültür gözüyle bakmaya çalışır oldum. İkinci sınıf için iyi bir kazanım oldu diyebilirim. Biraz okulun, sınavların, notların bazen bunaltıcı olan dünyasından çıkıp ileriye yönelik heyecan duymanızı sağlıyor. Şu an ki derslerimiz de benim açından çok iyi. Anatomiye bu yıl hiç ısınamadım özellikle dördüncü komitede kendimi epey bir zorlamış olmama rağmen. Bu yıl ki anatomi derslerimiz de önceki komiteyle beraber bitti. Yine de ikinci sınıfa önyargılı başlamayacağım. Umarım anatomi açısından çok daha iyi bir yıl geçiririm. Tabi tüm bu iyi niyetlerimden sonra anatominin gitmiş olmasına ne kadar mutlu olduğumu da gizleyemeceğim. Anatominin yerine birinci komitede veda etttiğimiz mikrobiyoloji dersi tekrar geldi. Neyse ki mikrobiyoloji de gayet sevdiğim bir ders. Bir de bu komite psikoloji derslerimiz var, derslere hastanedeki psikiyatristler geliyor henüz daha üç derse girdik ama girdiğimiz dersler benim epey hoşuma gitti.
Bir sonraki yazımda muhtemelen sene bitmiş olur. Birinci sınıfın sonuna yaklaşırken tıpla ve benim onunla kurduğum bireysel ilişkiye dair pek çok fikrimin sene başına bakılırsa ne kadar tepetaklak olduğunu görebiliyorum. Ama yine de büyük cümleler etme ehliyetimi edinmek için birinci sınıfın resmi olarak bitmesini bekleyeceğim. Şimdilik yalnızca şu kırgınlığı yenip baharın tadını çıkarmak istiyorum, hoşçakalın.
Comments